SİT ALANLARINDA, KAMU YARARINA AYKIRI OLARAK YAPILAN HER TÜRLÜ PLAN VE UYGULAMANIN KARŞISINDAYIZ

BASIN AÇIKLAMASI

 

Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak SİT alanlarında, kamu yararına  aykırı olarak yapılan her türlü plan ve uygulamanın karşısındayız ve takipçisiyiz.

 

   19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren “Korunan Alanların tespit Tescil ve Onayına İlişkin Usul Ve Esaslara dair Yönetmelik”te değişiklik yapılmıştır.

 

Yönetmelikte yapılan değişiklikle korunması gerekli tabiat varlıkları ve bunlara ait koruma alanları ile doğal sit alanlarında gerçekleştirilecek iş ve işlemler için yetki Bakanlıktan alınarak Merkez Komisyonu tarafından belirlenecek Bölge Komisyonlarına devredilmiştir. Bu alanlarda tek karar mercii olacak olan bu komisyonun niteliği ve niceliği şüphe uyandırmaktadır.

 

Değişiklik öncesi Doğal Koruma Alanlarında sadece örtü altı tarım ve kültür balıkçılığı dışında, tarım, balıkçılık ve alanla uyumlu çadırlı kamp alanı, bungalov ve günübirlik faaliyetler yapılabiliyordu. Yapılan değişiklikle bu faaliyetlere; tıbbi ve aromatik bitki uygulamaları, hayvancılık, balıkçı barınağı, iskele, doğal kaynak suyu kullanımına yönelik uygulamalar, içme suyu amaçlı baraj ve göletler, doğal göl ve denizler hariç kültür balıkçılığı faaliyetleri, zorunlu teknik altyapı eklenmesi suretiyle, alanlardaki yapılaşma arttırılmıştır. Özellikle hayvancılık, balıkçı barınağı, iskele gibi uygulamalar, doğal koruma  alanlarının yok olmasına sebep olabilecek uygulamalardır. 

 

Kesin korunacak hassas olanlar olan SİT alanlarında korumaya katkı sağlayacak, uyumlu ve düşük yoğunluklu turizm ve yerleşim alanları yapılabilmesi maddesi değiştirilerek SİT alanlarında ENTEGRE TESİS niteliğinde turizm yapılarının yapılabilmesinin önü açılmış, doğal, tarihi, kentsel ve arkeolojik koruma alanları tehdit altında bırakılmıştır.

 

İlgili yönetmelikte ‘’Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında bulunan madenlerin milli menfaatlere uygun olarak aranması, hangi şartlarda ve ölçülerde işletileceği, kapatılması ve alanın rehabilitasyonu ilke kararları doğrultusunda alınacak olan Bölge Komisyonlarının kararları doğrultusunda yapılır.”ifadesiyle yapılan değişiklikle bu alanlarda madencilik faaliyetine izin çıkmıştır. KESİN KORUNMASI GEREKLİ alanlarda Salda Gölü örneğinde olduğu üzere madencilik yapılabileceği anlaşılmaktadır ki, bu da doğal koruma alanlarının sonu demektir.

 

Jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yeraltında veya su altında bulunan korunması gerekli alanların yanlış planlama ve insan baskısı ile yok edilmesine, inşaat yoğunluğu ne olursa olsun yapılaşmasına karşıyız. Ülke olarak küresel salgın ile mücadele ettiğimiz bu kritik ve zor süreçte, en büyük hassasiyetlerimizden biri olan, atalarımızdan miras değil, torunlarımızdan emanet aldığımız bu alanlarla ilgili alelacele alınan bu kararın, kamu yararına aykırı olduğunu bildiririz.

 

Değerli Basınımız aracılığı ile halkımızın bilgisine sunarız.

 

Saygılarımızla.

 

MİMARLAR ODASI ANTALYA ŞUBESİ

18. DÖNEM YÖNETİM KURULU